egitim

Share This:

Mobilya Sektöründeki İşletmelerde Hizmet İçi Eğitimin İncelenmesi

Levent GÜRLEYEN 1, Nevzat ÇAKICIER 2, Göksel ULAY 3

Özet

Bu çalışmada, Mobilya Sektöründe faaliyet gösteren işletmelerdeki hizmet-içi eğitim faaliyetleri ile ilgili literatür taranarak, sektöre ilişkin yapılan çalışmalar incelenmiştir. Böylelikle işletmelerde yürütülen eğitim faaliyetlerine yönelik mevcut durum ortaya çıkarılarak, problemlere yönelik çözüm önerileri getirilmeye çalışılmıştır. Sonuç olarak; eğitim veren kuruluşların yeteri kadar bilinememesi, eğitimci personel yokluğu ortaya çıkmıştır. Bununla birlikte; zaman kaybı, eğitim maliyeti, eğitimin gereksiz görülmesi, hizmet içi eğitim veren şirketlere ulaşım sorunu ve eğitimde bilgi ve denetim eksikliği, gibi faktörlerin işletmelerde problem olarak yaşandığı ortaya çıkmıştır. Bu problemlere yönelik ise çözüm önerileri getirilmeye çalışılmıştır.

Furniture Industry in the Service-Training in the Investigation of Business

Abstract

In this study, it is tried to be determined the current situation related with the in service training in the furniture industry. For this aim, questionnaires and interviews were conducted with the people in charge. As a result, the current situation was determined about the in service training and some suggestions are made according to the problems. It can be concluded that the owners of the companies do not have enough information about in service training. Besides this, the companies which conduct in service training are not known sufficiently and the company staff does not include trainers. The loss of time, the cost of the training, considering training unnecessary, location problems with the companies conducting these services and the lack of control are the main problems for in service training. 

1.Giriş

Bütün sektörlerde olduğu gibi mobilya endüstrisinde de sektöre ilişkin yapılmış araştırmalara ve sonucundaki sayısal verilere ihtiyaç olduğu bir gerçektir. Türkiye’de bu alandaki boşluk son yıllarda doldurulmaya çalışılmasına rağmen Avrupa ülkelerine kıyasla Türkiye’nin bu konuda geride kaldığı söylenebilir. Sektöre ilişkin belirsizlikler, girişimcilerin ve bu alanda çalışma yapanların karar alma sürecinde önlerini tıkamaktadır.

Kalkınma sürecini tamamlama ve küreselleşmeye katılım çabası içerisinde olan ülkelerin en önemli sorunu sermaye, nitelikli eğitimi olan insan gücü ve teknik bilgi yetersizliğidir. Bunun yanı sıra söz konusu ülkeler, hızla artan nüfusa yeni iş ve eğitim imkanları sağlamak, hayat standardını yükseltmek, geleneksel düşük talep, düşük verim çemberini kırmak zorundadırlar. Bu ülkelerin kalkinmalari ellerindeki kıt kaynakları en yüksek üretimi sağlayacak şekilde kullanmalarına bağlıdır. Başka bir deyişle, kaynakları tutumlu ve akılcı bir şekilde kullanmak ve bu şekilde üretim giderlerini düşürmek dışında başka bir yol yoktur. Bu kaynaklardan en önemli olanı ise insan kaynağı, dolayısıyla alanında uzmanlaşmış teknik insan gücüdür (1).

1.1.Genel Bilgiler

Eğitim kavramı, literatür de çeşitli şekillerde tanımlanmaktadır. Bu tanımlar eğitim kavramına yönelik yaklaşım biçimlerine göre değişmekte olup, kimi tanımlar bireyden kimi tanımlar ise toplumdan yola çıkmaktadır (3). Eğitim, bir plan ve hedefe göre insanın yetiştirilmesi, ruh ve beden sağlığını koruyarak geliştirilmesi için yapılan bütün çalışmalardır (10).

Eğitim, bireyin doğumundan başlayan ve ölümüne kadar devam eden bir süreçtir. Çünkü günümüzde bilim ve teknolojideki gelişmeler toplumun kültürel, sosyal ve ekonomik alanlarında yeni bilgi beceri, teknik ve araçları gündeme getirmekte; çalışan kişileri sürekli öğrenmeye ve yetiştirmeye zorlamaktadır.. Hizmet-içi eğitim ihtiyacı bireyler yanında kurumlar için de söz konusudur. Dolayısıyla kurumlar da gelişen ve değişen koşullar karşısında ürettiği mal ve hizmetin niteliğini artırabilmek, amaçlarını gerçekleştirebilmek, personelini bilgilendirmek, çağdaş teknik ve yöntemleri kullanabilmek amacıyla hizmet-içi eğitime ihtiyaç duymaktadır (2). Kalkınma açısından, eğitim alanı en etkili alandır. Çünkü eğitim sistemi diğer alanları da etkilemekte, bir bakıma toplumda meydana gelen bir çok olumsuzluklardan da eğitim sistemi sorumlu tutulmaktadır (18).

1.2.Hizmet-içi Eğitim

Hizmet-içi eğitim, sektör ayrımı yapmaksızın özel ve tüzel kişilere iş yerlerinde belirli bir maaş veya ücret karşılığında işe alınmış ve çalışmakta olan bireylerin görevleri ile ilgili gerekli bilgi, beceri ve tutumları kazanmalarını sağlamak üzere yapılır (16). Türk Dil Kurumunun tanımına göre, hizmet içi eğitim; kişilerin hizmetteki verim ve etkinliklerinin artırılmasını, gelişmeye yol açan bilgi, beceri ve tutumların zenginleştirmesini amaç edinen ve kurumların genel çalışma düzenini sürekli olarak etkileyen bir eğitimdir (17). Aynı zamanda hizmet içi eğitim, kişilerin hizmetteki verim ve etkinliklerini, gelişmeye yol açan bilgi beceri ve çalışma düzenini de etkiler (11). Ayrıca bireylere mesleklerinde daha başarılı olmalarını sağlayacak gerekli bilgi, beceri ve tutumlar kazandırır (21).

Bir kurumun, gelişebilmek için bireylerini amaçlarına göre yetiştirmek zorunda olduğu, bu durumun bireylerde çalıştıkları kurum yasalarına uyma ve hizmet gerektirdiği, hatalarını düzeltme, morallerini yükseltme, kişiliklerini geliştirme, mesleki yeterliliklerini artırma ve yükseltme gibi gereksinimleri kapsamına alması gerektiği ifade edilmiştir. Bu gereksinimler kurumun eğitim politikası, personel politikası ve kurumun var olan olanakları doğrultusunda hazırlanan ve planlanan eğitim programları ile karşılanabileceği önerilmiştir (9).

Aliyeva,  tarafından yapılan çalışmada; iş hayatında yaygın bir şekilde uygulama alanı bulan TSE-ISO 9000 Toplam Kalite Yönetim Sisteminde (TKY) hizmet-içi eğitim uygulamaları ile iş kazalarının önlenmesi üzerindeki etkileri araştırılmıştır. TKY uygulamaları ile yapılan hizmet içi eğitim çalışmaları kayıtlar üzerinden izlenerek sonuçları ortaya konulmuştur ve TKY’nin önemi vurgulanmaya çalışılmıştır (1).

Taşkın; iş kazalarını hangi faktörlerin etkilediğini ve bunların olumsuzluklarını azaltmak için hizmet içi eğitim adı altında neler yapılması gerektiğini ortaya koymaya çalışmıştır. Bunun için işçi, işveren, işletme yöneticileri, işçi ve sendika yetkililerin görüşlerini, anket ve mülakat yöntemlerini kullanarak almış ve çözüm önerileri getirmeye çalışmıştır(15).Hizmet-içi eğitimi gerektiren en önemli sebeplerden biride toplumların yaşadığı hızlı değişim ve gelişmedir. Bu gelişme ve değişme toplumun her kesimini etkilemektedir. (13).

Tablo 1.İşletmelerde eğitim yapılmasını gerektiren durumlar (4)

ORGANİZASYONLARDA EĞİTİM YAPILMASINI GEREKTİREN DURUMLAR
Organizasyonun büyümesi Reorganizasyon-yeniden yapılanma
Organizasyonun küçülmesi Yeni teknolojilere geçilmesi
Dönemsel dalgalanmalar Yeni malzemelerin kullanılması
Çalışanların yeni görevlere yükseltilmesi Yeni pazarlara girilmesi
İş ortamındaki değişiklikler Yeni ürünlerin pazara sunulması
Yeni yasaların çıkması Yeni görevlerin oluşturulması
Özel projelerin yürütülmesi İşten ayrılanın yerinin doldurulması
Kadro değişiklikleri Yeni yöneticilerin işe başlaması
Yeni yönetim tekniklerinin uygulanması Şirketlerin birleşmesi- el değiştirmesi
Yönetim tarzının değişmesi Şirketin yerinin – yerleşiminin değişmesi

Görüç’ün hazırladığı MOBSAD “2008 Mobilya Sektör Raporu” nda da belirttiği üzere küreselleşmenin getirdiği liberalleşme eğiliminin hız kazanması sonucu ürün ve hizmet sektöründe uluslararası standartların aranması sonucu, sanayideki kalifiye teknik insan gücü gelişimini de beraberinde getirmektedir. Türkiye Mobilya Sektöründe küçük ve orta ölçekli işletmelerin birçoğu teknolojik düzey ve kalifiye iş gücü sorunu yaşadığını bildirmiştir. Sonuçta, mobilya alanında teknik ve meslek eğitim veren okulların programlarını güncellemeleri, işletmeler ile işbirliği yaparak Üniversite-Sanayi işbirliği programlarina önem vermeleri ve kalitelerini artırmaları, hizmet-içi eğitim programları ile işletmelerde ihtiyaç duyulan yeni bilgi ve beceri davranışlarının kazandırılması öneri olarak getirilmiştir (7).

İşletmeler açısından eğitimi önemli hale getiren faktörler arasında “oryantasyon çalışmalarının işletmede yeni çalışmaya başlayan personelin işe alışmaları için çok önemli olduğunun anlaşılması” da vardır (20). Buna karşın sektöre ilişkin yapılan araştırmalarda; mesleki ve teknik öğretim kurumları dışındaki öğretim kurumlarından mezun olan işçiler, hizmet öncesinde iş güvenliği eğitimi görmediklerini bildirmiştir (19). Dermirci; tarafından yapılan çalışma sonucunda mobilya endüstrisinin en önemli sorununun eğitimli eleman yetersizliği olduğu tespit edilmiş ve öneri olarak eğitimli eleman yetersizliği sorununun meslek odaları ve üniversiteler işbirliği ile çözülebileceği, küçük ve orta boy işletmelere sağlanan desteklerin basitleştirilerek yaygınlaştırılmasının gerekliliği vurgulanmıştır (6).

Sabuncuoğlu’na göre; organizasyonlarda yer alan bireylerin kendilerine verilen eğitim ile örgütlerinin kişisel ve mesleki gelişmelerine önem verdiğini hissettiklerini ifade etmiştir. Böylece çalışanların örgütte kalmalarının doğru ve ahlaki bir davranış olduğuna inandıkları için örgütte kalma kararı aldıklarını bildirmiştir (14).

Bursalıoğlu’nun da belirttiği gibi en etkili yöntem ve araçlarla hazırlanmış eğitim programının sonunda, bireysel ve kurumsal yararlar sağlandığı ortaya çıkmıştır. Bunlar incelendiğinde ve karşılaştırıldığında ise, kurumsal yararların daha çok maddi ve yapılacak değerlendirme sonuçlarının çoğunlukla sayısal olarak belirlenebilecek şekilde olduğu, buna karşın bireysel yararların daha çok manevi ve yapılacak değerlendirme sonuçlarının değer yargıları ile belirtilebilecek durumda olduğu ortaya çıkmıştır (5).

1.3.Hizmet-içi Eğitim’in Faydaları

Tablo 2. Hizmet-içi eğitim programının kurum ve bireylere sağlayacağı yararlar (5)

KURUMSAL YARARLAR BİREYSEL YARALAR
Ürünün miktarı artar Güven duygusu gelişir
Ürünün maliyeti azalır İşinden memnuniyeti artar
Ürünün kalitesi yükselir Morali yükselir
Üretim zamanında yapılır Huzurlu olarak çalışır
Sağlanan kazanç artar Daha fazla kazanç sağlar
İş güvenliği sağlanır Ortama uyum kolaylaşır
Malzeme ve enerji tasarrufu sağlanır Mutluluk duyar
Üretimde kayıp azalır Yeterlik kazanır
Makine ve araçlar az yıpranır Ufkunu genişletir
Bakım onarım giderleri azalır Çekingenliği azalır
Kurum kendisini kolaylıkla yeniler Yenilikleri izler
Teknoloji üretilir ve uygulanır İşine yatkınlığı artar
Gelişmelere uyum sağlar Unvan elde eder
İş kazaları azalır İş kazalarından korunur
Meslek hastalıklarını önler Sağlığını korur
İş metotları geliştirir Sınama yanılma süresi azalır
Kusurlu üretim azalır Kendini yetiştirir
Personel şikâyetleri azalır Yakınması azalır
Disiplin sorunları halledilir İş yerinde uyum sağlar
Personel tanınır Personelin değeri artar
Anlaşmazlık azalır Kültürünü arttırır
Sosyal ilişkiler gelişir İnsan ilişkileri artar
İşten ayrılmalar azalır İşinde devamlı olur
Kaliteli iş gücü sağlanır Başarısını arttırır

2. Araştırmanın Amacı

Bu çalışmanın amacı; Türkiye Mobilya Sektöründe imalat yapan işletmelerde hizmet-içi eğitim faaliyetlerine yönelik yaşanan aksaklıklar, işletmelerin eğitim ihtiyaçları, hizmet içi eğitime bakışı, eğitim kuruluşlarından faydalanma durumları, üretim kayıplarına çözümleri ve verimsiz çalışma durumlarının işletmeler üzerindeki etkilerinin tespit edilmesidir. Tespit edilen problemlere yönelik ise çözüm önerileri getirilmeye çalışılmıştır.

Türkiye Mobilya Sektöründe bu konuya ilişkin sayısal verilerde olan eksikliği gidermek ve bu sektör ile ilgili çalışma yapan kişi ve kurumlara faydalı olabilmek ve gelecekte yapılacak çalışmalara ışık tutabilmek istenmiştir.

3. Yöntem ve Kapsam

Araştırmada, anket sorularının ortaya çıkartılmasında ön anket ve röportaj yöntemi uygulanmıştır. Değerlendirmelerden elde edilen bilgilere göre anket soruları oluşturulmuştur. Araştırma evreni olarak, İstanbul’da düzenlenen Uluslararası İMOB Mobilya Fuarı’na katılan ve Mobilya Sektöründe faaliyet gösteren toplam 156 işletme araştırma kapsamına alınmıştır. İşletmeler arasından küçük, orta ve büyük ölçekli işletme ayrımına gidilmeksizin, 46 işletmenin sahiplerine ya da işletmede yöneticilik yapan sorumlu kişilere uygulanmıştır (8).

4. Bulgular

Aşağıdaki bilgiler; Gürleyen ve ark. 2008’de yapmış olduğu çalışmadan elde edilen bilgilerden derlenerek verilmiştir. Mobilya üretimi yapan küçük, orta ve büyük ölçekli işletmelerin %45’nde ISO belgesinin bulunduğu, %55’inde ise bulunmadığı tespit edilmiştir.

Şekil 1. Mobilya üretimi yapan işletmelerin ISO belgelerine sahip olma durumları

Şekil 1. Mobilya üretimi yapan işletmelerin ISO belgelerine sahip olma durumları

Şekil 2. Mobilya üretimi yapan ve ISO belgesi zorunlulukları dışında işletmelerin hizmet içi eğitim verip, vermeme durumları

Şekil 2. Mobilya üretimi yapan ve ISO belgesi zorunlulukları dışında işletmelerin hizmet içi eğitim verip, vermeme durumları

Mobilya üretimi yapan işletmelerin %45’ınde ihtiyaç duyulduğundan hizmet-içi eğitimin verildiği, %55’inde ise ISO’nun zorunlu kıldığı için bu eğitimi verdikleri tespit edilmiştir.

Mobilya üretimi yapan işletmelerin % 32’sinde eğitimci personel istihdam edildiği, %68’inde ise edilmediği tespit edilmiştir. Ayrıca, istihdam edilen personellerin de formasyon sahibi olmadıkları anlaşılmıştır.

Şekil 3. Mobilya üretimi yapan işletmelerin eğitimci personel istihdam etme durumu

Şekil 3. Mobilya üretimi yapan işletmelerin eğitimci personel istihdam etme durumu

Şekil 4. Yöneticilerin, hizmet içi eğitim hakkında bilgilerinin olup olmadığı

Şekil 4. Yöneticilerin, hizmet içi eğitim hakkında bilgilerinin olup olmadığı

İşletme yöneticilerinin %63’ü hizmet içi eğitim hakkında bilgi sahibi olduklarını bildirirken, %37’sinin bilgi sahibi olmadığı tespit edilmiştir.

Şekil 5. İşletme çalışanlarına yönelik hizmet içi eğitim verilme durumu

Şekil 5. İşletme çalışanlarına yönelik hizmet içi eğitim verilme durumu

Mobilya üretimi yapan işletmelerin %45’inin çalışan personeline yönelik hizmet içi eğitim verdikleri, %55’inin ise hiçbir eğitim vermedikleri tespit edilmiştir.

Şekil 6. İşletmelerde iş kazalarının ne sıklıkta yaşandığına dair çizelge aşağıda verilmiştir

Şekil 6. İşletmelerde iş kazalarının ne sıklıkta yaşandığına dair çizelge aşağıda verilmiştir

Mobilya üretimi yapan işletmelerin %74’ünde çok az sıklıkta iş kazası yaşandığı ,%21’inde orta sıklıkta iş kazası yaşandığı, %5’inde ise hiç iş kazası yaşanmadığı tespit edilmiştir.

Şekil 7. Eğitim verildikten sonra işletmede yaşanılan iş kazalarının azalmasına ilişkin durum

Şekil 7. Eğitim verildikten sonra işletmede yaşanılan iş kazalarının azalmasına ilişkin durum

Mobilya üretimi yapan işletmelerin % 91’nde, verilen hizmet içi eğitim den sonra iş kazalarında azalma olduğu, % 9’unda ise bir değişiklik olmadığı ortaya çıkmıştır.

Şekil 8. Hizmet içi eğitim veren kuruluşlardan haberdar olunmasına ilişkin durumlar

Şekil 8. Hizmet içi eğitim veren kuruluşlardan haberdar olunmasına ilişkin durumlar

Mobilya üretimi yapan işletmelerin %42’si hizmet içi eğitim veren kuruluşlardan haberdarken, %58’i bu kuruluşlardan haberdar olmadıklarını bildirmişlerdir.

Sekil 9

Şekil 9. Yöneticilerin, eğitim faaliyetlerinin işletmelerine olan maliyetini bilme durumu

Sekil 10

Şekil 10. Mobilya sektöründeki eğitim faaliyetlerinin yeterlilik durumu

Mobilya üretimi yapan işletme yetkililerinin  %32’si hizmet içi eğitimin maliyetinden haberdar iken, %63’ü bu konudan haberdar olmadıklarını bildirmişlerdir.

Mobilya Sektöründeki yönetici ve firma sahiplerinin %28’ine göre, işletmelerde eğitimin yeterli olduğu, %68’ine göre ise yetersiz olduğu bildirilmiştir. 

Şekil 11. İşe yeni başlayan personele oryantasyon eğitimi uygulanma durumu

Şekil 11. İşe yeni başlayan personele oryantasyon eğitimi uygulanma durumu

Mobilya sektöründe söz sahibi olan yönetici ve firma sahiplerinin %60’ına göre, mobilya sektöründe çalışmaya yeni başlayan personele oryantasyon eğitimi verilmediği, %24’üne göre ise oryantasyon eğitimi verildiği tespit edilmiştir.

Şekil 12. İşletmelerin herhangi bir eğitim  kurumu ile koordinasyon halinde olup olmama durumları

Şekil 12. İşletmelerin herhangi bir eğitim  kurumu ile koordinasyon halinde olup olmama durumları

Mobilya sektöründe söz sahibi olan yönetici   ve firma sahiplerinin %55’i, işletmelerinin bir eğitim-öğretim kurumu ile koordinasyon içinde olduğunu, %26’sının herhangi bir  eğitim-öğretim kurumu ile işbirliklerinin   bulunmadığını bildirmişlerdir.

Şekil 13. Hizmet içi eğitim konusunda işletmelerin, üniversitelerden  danışmanlık ihtiyacı duyup duymama durumları

Şekil 13. Hizmet içi eğitim konusunda işletmelerin, üniversitelerden  danışmanlık ihtiyacı duyup duymama durumları

Mobilya sektöründe söz sahibi olan yönetici ve firma sahiplerinin %76’sına göre, hizmet içi eğitim konusunda işletmelerinin üniversitelerden danışmanlık hizmetine ihtiyaç duydukları tespit edilmiştir

Şekil 14. İşletmelerde çalışan personelin hangi konularda hizmet içi eğitim almasının istenmesine yönelik durumları

Şekil 14. İşletmelerde çalışan personelin hangi konularda hizmet içi eğitim almasının istenmesine yönelik durumları

İşletmelerin %15’inin makine bakım onarım, %28’inin satış pazarlama, %17’sinin iş güvenliği, %3’unun motivasyon, %6’sınin verimlilik konularında çalışan personelinin eğitim almaları gerektiği ifade edilmiştir.

Şekil 15. İşletmede hizmet içi eğitim faaliyetlerinin yürütülememe nedenleri

Şekil 15. İşletmede hizmet içi eğitim faaliyetlerinin yürütülememe nedenleri

İşletmelerde hizmet içi eğitim faaliyetlerinin yürütülememe nedenleri; %65’ine göre bilgi sahibi olmamak, %8’ne göre yüksek maliyet, %22’sine göre eğitime gerek görülmemesi, %5’ine göre ise diğer nedenler olarak tespit edilmiştir.

Şekil 16. İşletmede çalışan personelin hangi konularda hizmet-içi eğitim almak istediklerine yönelik durumları

Şekil 16. İşletmede çalışan personelin hangi konularda hizmet-içi eğitim almak istediklerine yönelik durumları

Büyük, orta ve küçük ölçekli işletmelerin ortak görüşleri verimlilik, çalışma güvenliği, satış pazarlama, bakım onarım olarak belirlenmiş olup, bu alanlarda eğitim verilmesi gerektiği bildirilmiştir.

Şekil 17. Mobilya Sektöründe hizmet-içi eğitim veren kuruluşlardan yeteri kadar   yararlanılıp yararlanamama durumu

Şekil 17. Mobilya Sektöründe hizmet-içi eğitim veren kuruluşlardan yeteri kadar   yararlanılıp yararlanamama durumu

150 kişi ve üstü çalıştıran işletmelerin % 54’ü eğitim veren kuruluşlardan yeteri kadar yararlandıkları, 50-149 kişi çalıştıran işletmelerin sadece %5’inin yararlandıkları,

1-49 kişi çalıştıran işletmelerin ise %10’nu yeteri kadar mevcut eğitim kurumlarından yararlandığı tespit edilmiştir.

Şekil 18. Yıllık bütçeden eğitim giderleri adı altında kaynak ayrılma durumu

Şekil 18. Yıllık bütçeden eğitim giderleri adı altında kaynak ayrılma durumu

1-49 kişi çalıştıran işletmelerin %84’ünde, 50-149 kişi çalıştıran işletmelerin %82’sinde eğitim adı altında kaynak ayrılmadığı, 150 ve üstü kişi çalıştıran işletmelerin ise %81’inde kaynak ayrıldığı tespit edilmiştir.

Şekil 19 . İşletme ölçeklerine göre hizmet içi eğitim faaliyetlerinin yürütülememe nedenleri

Şekil 19 . İşletme ölçeklerine göre hizmet içi eğitim faaliyetlerinin yürütülememe nedenleri

Küçük ölçekli işletmelerin bilgi eksikliği ve eğitime gerek duymama ve maliyet gibi unsurlardan haberdar olmamaları %45’lik bir oranla en belirleyici neden olarak karsımıza çıkmaktadır. İkinci neden olarak ise %27 oranında zaman sıkıntısı ortaya çıkmıştır. Orta ölçekli işletmelerde ise haberdar olmama oranı %28, gerek duyulmama oranı %22,  maliyet oranı %39, zaman sıkıntısı %11 ve diğer faktörlerden dolayı hizmet-içi eğitim faaliyetlerini işletme bünyesinde yürütemedikleri tespit edilmiştir. Buna karşın büyük ölçekli işletmelerin gerek duyduklarında eğitim faaliyetlerini her konuda yürüttükleri ortaya çıkmıştır.

5.Sonuç ve Öneriler

Mobilya Sektöründe araştırma kapsamında yer alan işletmelerin büyük bir kısmının ISO belgesine sahip olduğu ortaya çıkmıştır. İşletmeler, hizmet-içi eğitime verilmesi gereken önemin farkında olduklarını ve BÖİ bütçelerinden kaynak ayırdıklarını, OÖİ ise bu tür bir ödenek ayırmadıklarını bildirmişlerdir. KÖİ ise büyüyebilmek için hizmet-içi eğitim alma çabası içerisinde olduklarını ve bunun için kaynak ayırmaya çalıştıklarını ifade etmişlerdir. Ancak; küçük ve orta ölçekli işletmelerin hizmet-içi eğitimi nasıl alacaklarını, resmi kuruluşların ilgili birimlerinden nasıl faydalanacaklarını bilmedikleri ortaya çıkmıştır. Bu durum literatürle de bağdaşmaktadır (7,6). İşletmelere, bu konularda KOSGEB, üniversiteler ve özel danışmanlık şirketlerinden ihtiyaç duydukları konularda destek almaları önerilmektedir. Üniversitelerin ise, eğitim-öğretim programlarında sanayinin istekleri doğrultusunda güncellemeler yaparak, öğrencilere iş hayatında eğitim ve danışmanlık hizmeti tedarik etme becerileri kazandırmaya çalışmaları gerektiği önerilmektedir.

İşletmelerin, verimlilik, bakım-onarım, iş güvenliği, satış ve pazarlama, ihracatı geliştirme, üretim planlama gibi konularda eğitim almak istedikleri tespit edilmiştir. Özellikle BÖİ verimlilik konusunda, OÖİ ve KÖİ ise daha çok bakım-onarım, iş güvenliği, satış ve pazarlama konularında eğitim alınması gerektiğini bildirmişlerdir. Bu konuların seçilmesi işletmelerin gelişmişlik düzeyine de ışık tutmaktadır. Hangi alanlarda eğitim ihtiyacının gerektiği, işletme yetkilileri ve bu alanda uzman kişiler tarafından tespit edilmeli ve böylelikle uygun eğitim planı hazırlanmalıdır.

İşletme sahiplerinin büyük bir çoğunluğunun hizmet-içi eğitim faaliyetlerinden haberdar olmasına rağmen işletmelerde yeterince eğitimin öncüsü olamadıkları ortaya çıkmıştır. Literatürde belirttiği gibi şirketlerin değişik kademelerinin konuyu önemsememesi ve uygun mevzuat değişikliğinin gerçekleştirilememesi, eğitim çalışmalarına engel teşkil etmektedir (12). İşletmelerde görev alan yönetici ve yetkili kişilerin eğitime daha fazla önem vermeleri ve işletmelerde uygulanabilmesi için öncelikle uygun şartları sağlamaları gerekmektedir.

Mobilya Sektöründe hizmet-içi eğitimin uygulanması konusunda temelde bir belirsizlik olduğu ortaya çıkmıştır. İşletme yetkililerinin hizmet içi eğitimin önemini kavrayamaması sonucu yüksek maliyet, tedarik sorunu, zaman kaybı, uygun şartların oluşmaması gibi nedenlerden dolayı uygulanmasında güçlükler yaşandığı tespit edilmiştir. Bu tespitler literatür de belirtildiği gibi finansman yetersizliği ve maddi kaynakların etkin kullanılmaması gibi nedenlerle de örtüşmektedir (12). Bu problemlerin kararlı yönetici ve idarecilerin alacağı önlemler ve yapacağı girişimler sonucunda değişebileceği düşünülmektedir.

Hizmet içi eğitim ile personelin kontrolü daha kolay sağlanmış ve verimliliğe etkisi daha artmıştır. Bunun yanında işletmeye yeni başlayan personel için oryantasyon eğitim programı düzenlendiği, bunun sonucunun ise personelden yana herhangi bir uyum sorunu yaşanmadığı ve kısa sürede işletme için fayda sağlayabildiği, ayni zamanda örgütsel bağlılığı da arttırdığı tespit edilmiştir. Bu bilgiler literatürle de örtüşmektedir (21). Bu bilgiler doğrultusunda işletmelerin eğitim faaliyetlerini daha etkin bir şekilde kullanmaları ve belirsizlikleri ortadan kaldırmak için eğitim birimini kendi bünyelerinde oluşturmaları önerilmektedir.

OÖİ ve KÖİ’in BÖİ`e oranla, eğitim kurumları ve üniversiteler ile koordinasyonlarının daha zayıf olduğu görülmüştür; bu durum literatürle de uyuşmaktadır (7). Böylelikle, KÖİ ve OÖİ’de bireylerin kendilerini sürekli geliştirmek zorunda olduğu fikri yerleştirilmeli, kurumsallaşmanın önemi benimsetilerek, gelişen teknolojiyi takip etme hususunda üniversitelerden yardım alınmasının fayda sağlayacağı düşünülmektedir. Üniversite-Sanayi işbirliği sağlanmalı ve sektörün ihtiyacı olan nitelikli insan tipi belirlenmeli, bu konularda üniversitelerin ilgili bölümlerinden destek alınması önerilmektedir. İlgili resmi kurum ve kuruluşların ise hizmet-içi eğitimin önemini anlatan, seminerler, paneller, fuarlar, sempozyumlar ve kongreler düzenleyerek tüm sektörleri bu konuda daha fazla bilinçlendirilmeye çalışmaları gerektiği söylenebilir.

Kurumsallaşmış büyük ölçekli işletmelerde, eğitim faaliyetleri rutin bir şekilde planlı olarak yürütülebiliyorken, küçük ve orta ölçekli işletmelerde planlı bir şekilde uygulanmadığı ortaya çıkmıştır. Eğitim faaliyetleri kurumsal işletmelerde insan kaynakları departmanı bünyesinde bulunurken, KÖİ ve OÖİ`de genelde ihmal edildiği görülmüştür. Kurumsallaşma yolunda olan işletmelerin ise personel eğitimine daha çok önem verdikleri ortaya çıkmıştır.

Mobilya Sektörünün, bu konuda yetişmiş nitelikli insan gücü ihtiyacı olduğu ortaya çıkmıştır. Meslek lisesi mezunlarının ise Mobilya Sektörünün ihtiyaçlarını tam olarak karşılayamadıkları ya da bu konuda faydalı olabilecekleri konularda kendilerini yeterince tanıtamadıkları düşünülmektedir. Literatürde, buna paralel olarak sektörün en önemli sorunlarından birinin nitelikli personel ihtiyacı olduğu bildirilmiştir (6). Bunun nedeni ise, reel sektör ile eğitim kurumlarının aktif bir şekilde beraber işbirliği içerisinde çalışamadıklarından kaynaklandığı düşünülmektedir. Mezun olacak olan öğrencilere staj imkânının sağlanması, mezun olan kişilerin ise sektörde istihdam edilmesi hususunda gereken çabanın yeterince gösterilemediği tespit edilmiştir. Bu konuda sektördeki işletmeler ile meslek liseleri arasında okul-işletme partnerleri oluşturularak, insan kaynağını bilinçli ve istenilen yönde yetiştirmeleri ve süreci birlikte yönetmeleri önerilmektedir.

5846 sayılı yasa gereği lütfen gerektiği gibi kaynak göstermeden alıntı yapmayınız

Kaynaklar

  1. Aliyeva, S., “Tekstil Sektöründe Bir Araştırma Hizmet-İçi Eğitim Programlarının Çalışanların İş Tatmini ve İş Stresi Üzerindeki Etkisi” Marmara Üniversitesi, Yüksek Lisans Tezi, İstanbul, 2001.
  2. Armutçuoğlu, G., “Hizmet-içi Eğitimde Görev Alan Öğretmenlerde Bulunması Gereken Nitelikler’’, Eğitim Dergisi, Cilt: 1, Sayı: 2, Ankara, 1992.
  1. Ayhan, Halis, Eğitim Bilimine Giriş,Sayfa :19, Şule Yayınları, İstanbul, 1995.
  1. Barutçugil, İ., “Stratejik İnsan Kaynakları Yönetimi”, 1. Baskı, Kariyer Yayınları: 59, s.300, İstanbul, Mart 2004.
  2. Bursalıoğlu, Z., “Türkiye’de Endüstriyel Hizmet İçi Eğitim Organizasyonu”, Sınai Eğitim ve Geliştirme Merkezi, Ankara, 1989.
  3. Demirci, S. “Türkiye Mobilya Endüstrisinin Sorunları ve Çözüm Önerileri”, Politeknik Dergisi, Cilt: 8 Sayı: 4 Sayfa: 369-379, Ankara, 2005.
  4. Görgüç, B., “Mobilya Sanayi ve İşadamları Derneği, 2008 Yılı Mobilya Sektörü Raporu”, Mobilya Dekorasyon Dergisi, Sayı: 91, Sayfa: 96, İstanbul, Temmuz – Ağustos 2009.
  5. Gürleyen, L., Çakıcıer, N., Ulay, G., “Mobilya Sektöründeki İşletmelerde Hizmet İçi Eğitim Uygulamasına Yönelik Mevcut Durum Tespiti”, D.Ü., Ormancılık Dergisi, Sayı: 1-2, Sayfa:56, Düzce, 2008.
  6. Gürsoy, G., “Hizmet-İçi Eğitimin İşlevselliği Verimlilik Olmalıdır”, Milli Eğitim, Sayı: 133,Ankara, 1997.
  7. Kocabacak ,A.,“ İnsan Kaynakları Eğitiminde Oryantasyon: Perakendecilik Sektöründe Bir Uygulama”, Selçuk Üniversitesi S.B.E., Yüksek Lisans Tezi, Sayfa: 34, Konya,2006.
  8. Koçak, N., “Okul Öncesi Eğitimde Hizmet-İçi Eğitim” Milli Eğitim Basım Evi, Sayı: 133, Ankara,1997.
  9. Özdemir, S., “Her Organizasyon Hizmet-İçi Eğitim Yapmak Zorundadır”, Milli Eğitim Basım Evi, Sayı: 133, Ankara,1997.
  10. Öztürk, Ş., ”Ülke Çapında Hizmet-İçi Eğitimi Koordine Edecek Ulusal Bir Kurum Yok”, Milli Eğitim Basım Evi, Sayı: 133, Ankara,1997.
  11. Sabuncuoğlu, E. T., “Eğitim, Örgütsel Bağlılık ve İşten Ayrılma Niyet Arasındaki  İlişkilerin İncelenmesi ” Ege Akademik Bakış, 7(2): 613-628, DEÜ, İİBF, İzmir, 2007.
  12. Taşkın, E., “İşletme Yönetiminde Eğitim ve Geliştirme”, Der Yayınları, İstanbul,1993.
  13. Taymaz, H., “Hizmet-İçi Eğitim”, PAGEM Yayınları, No: 3, Ankara, 1992.
  14. TDK Sözlüğü, Türk Dil Kurumu Yayınları, Ankara,1974.
  15. Terzi, Ş., R., “Milli Eğitim Bakanlığı’nda Orta Kademe Eğitim Yönetici Adaylarının Görev Öncesi Hizmet-İçi Eğitimi”, Milli Eğitim Basımevi, Sayı: 133, Ankara,1997.
  16. Uysal, B., Özçifçi ,A.,Kurt,Ş.,“Türkiye’de Küçük ve Orta Ölçekli Mobilya İmalat İşletmelerinde Meydana Gelen İş Kazalarının Analizi”, G.Ü. Fen Bilimleri Dergisi, 18(3): 439-451, Ankara, 2005.
  17. Wayne F. Cascio, Managing Human Resources: Productivity, Quality of Work Life, McGraw-Hill, Inc., 1995, Singapore’dan aktaran; Şencan,H., Erdoğmuş N., “İşletmelerde Eğitim İhtiyacı Analizi”, 1. Baskı, Beta Yayınları:1077 s.18.,İstanbul,Şubat 2001.
  18. Yalın, H.İ., “Hizmet içi Eğitim Varolan Veya İlerde Çözülmesi Gereken Bir Problem Için Yapılır”, Milli Eğitim Basımevi, sayı: 133, Ankara, 1997.

  Kaynak: Bu Makale Mobilya Dekorasyon Dergisi 95. sayısında yayınlanmıştır.

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir