Yatırımlar 2003’de Meyvelerini Verdi
2003 Yılında Ahşap Teknik dergisinde yayınlanan sektörel yorumum
Sabit Tunçel (Mba) Ağaçişleri End.Yük.Müh
Bu sayımız da Pazar piyasa konusunda İnegöl mobilya ve ahşap sanayinin nabzını tutuk. Sanayicilerimizin sorunlarını ve çözüm önerilerini aldık. Gelecekte ahşap sanayimizi nelerin beklediğini, dış ticaretin sektörümüze etkilerini ve kalite ile tüketici davranışları arasındaki ilişkileri irdeledik.
Yönelttiğimiz sorularımıza aldığımız yanıtlar ülke ekonomisi ve ihracat konusunda bir birine yakın idi. Tüm firmalarımız 2003 yılının önceki 3 yıla göre daha verimli geçtiği ve kriz döneminde dış pazarlara yönelmeleri konusunda hem fikirler. Dış pazarlara ağırlık verme planları ve bu konuda yapılan çalışma ve yatırımların 2003 yılında meyve verdiği görülmekte. İhracat konusunda devlet desteği özellikle KOSGEB işbirliğinin son derece etkin olduğu gözlenmektedir.
Tabii ki; kriz dönemlerinde iç piyasanın daralması ile işletmelerimiz ciddi boyutlarda darbe almaktadır. Önemli olan buna işletme yapısı ve ileriye dönük planlar dahilin de hazır olmak, gelen darbeyi absorbe etme açısından gereklidir.
Yapılan röportajlarda değinilen diğer nokta ise üniversite ve yüksek okulların sektörümüzün ihtiyaçlarını karşılayamadığı yönündeki yorumlardı. Ayrıca eğitimli personel sıkıntısının olduğu ise sektörümüzün geleceği ve yapılanması açısından son derece önemli noktalardan biri. Genelde tüm işletmeler kendi elemanlarını kendilerinin yetiştirdiğini belirtmekte. Teorik anlamda yeterli bilgi ile donatılmamış insanın sadece o işletmede gerekli olan yer için eğitilmesi sektöre değil işletmeye fayda sağlayacaktır. Burada üniversitelerimize ve meslek liseleri ile yüksekokullarımıza büyük yük düşmektedir. Ahşap sektörünün ana damarlarından biri olan İnegöl sanayicisi bu konuda ciddi anlamda sıkıntı çektiği, üniversite sanayi iş birliğinin kurulamadığı konusunda dertlidir. Önümüzde böyle bir tablo var iken; bu sektöre senelerdir mühendis yetiştiren Hacettepe Üniversitesi Ağaçişleri Endüstri Mühendisliği bölümüne öğrenci alımı durduruldu, yani bu bölüm kapatılıyor. Bu sektörün içerisindeki herkes çok iyi bilir, kapatılma aşamasındaki bölüm mezunları bu sektöre büyük katkı sağlamış ve sağlamaktadır. Evet, üniversiteler sanayiden son derce kopuk. Eğitim verdiği öğrencileri mezun olunca gideceği sektörün işverenleri, sanayicileri eğitimli personelin eksikliğinden yakınıyor. Fakat bu ihtiyacı karşılayacak olan bölümün, her nasıl ise kapatılma kararı alınıyor. Peki, bu sanayi nasıl gelişecek nasıl dış pazarlarda rekabet edecek. Üniversitelerimizin sayın üyeleri lütfen kafanızı kaldırıp yüzünüzü sektörümüze dönün. İhtiyaç nedir? Neler yapılabilir? Oturduğunuz masaları sandalyeleri bu sektörden aldınız. Eğer kaliteli ürün ve iyi hizmet istiyor isek bu sektöre sahip çıkıp onu geliştirmeliyiz.
Sanayicimiz elinden geldiği ölçülerde iyi şeyler yapmak için çaba sarf ediyor. Gerçekten ahşap sanayimiz ciddi anlamda yol aldı. Ancak ağır vergi yükü, krizler, üniversitelerin duyarsızlığı, meslek liselerinin teknolojinin gerisinde kalması, yüksekokulların ihtiyaca tam yanıt verememesi gibi sıkıntılara karşın son dönemde oldukça iyi ivme kazanmıştır.
En önemli nokta bu sektöre yıllarını vermiş veya yeni iş hayatına giren ya da girmeyi düşünen kişiler, diğer sektörlere göre ücretlerin düşük olması profesyonel kadroları diğer sektörlere kaçırmaktadır. Görüştüğümüz kişilerden %90 personelimizi biz eğitiyoruz diyor. Oysa bu konuda eğitim almış profesyonel olarak bu işi meslek edinmiş kendisini bu sektöre adamış nice meslektaşım aynı görevi başka bir sektörde yapsa çok daha mutlu olacağına eminim. Değerli sanayicilerimiz şunun farkına varmalılar. Çalışanlarının mutluluğu ve işini severek yapması kendilerine çok büyük katma değer sağlayacaktır. Bunun da örneklerini sektörümüzdeki birkaç firmada görmek mümkün. Dolayısıyla, sektörümüzde ki firmalar hızla kurumsal bir yapı kazanmaları gerekir. Buda ancak sanayicilerimiz, ne zaman profesyonel kadrolara yer verir, üniversitelerine sahip çıkarlar ise işte o zaman bu sektör de çalışanlar mutlu olur ve başka sektörlere eğilimli olmazlar. Eğitimli personel yok demek çözüm değil, bu eğitimi veren kurumlar ile sanayicimizde temas halinde olmalıdır.